Anadolu’nun ilk yerleşim merkezlerinden biri olan Mezopotamya ile Akdeniz Bölgesi’nin kesişme noktasında bulunan Gaziantep, tarihin her döneminde önemini korumuştur. Suriye, Kilis, Şanlıurfa, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adıyaman’a komşu olan Gaziantep, tarih boyunca değişik uygarlıkların, kültürlerin ve inançların harmanlandığı bir çekim merkezi olmuştur.
Gaziantep, Kurtuluş Savaşı hatıraları, zengin tarihi ve kültürel çevresi, uluslararası havaalanı, GAP’ın kapısı durumundaki konumu, halâ önemini yitirmeyen tren garı, leziz yemekleri, zengin el sanatları, mozaikleri, camileri, kaleleri, antik kentleri, ören yerleri, hanları, hamamları, kastelleri, türbeleri, kiliseleri, yaylaları, ovaları, gezi ve mesire yerleri, adını verdiği baklavası ve fıstığı, sanayi tesisleri, ticari canlılığı ve diğer yönleri ile turizmin son yıllarda adından söz ettirdiği önemli merkezlerden birisidir.
Yapmadan Dönmeyin
Dünyanın en büyük Mozaik Müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’ni ziyaret etmeden, Restorasyonu yapılan Tarihi Antep Evleri ve sokaklarında dolaşmadan, yorgunluğunuzu yöresel bir kahve olan Menengiç Kahvesi ile atmadan, Kültür Yolu’nu ve müzeleri gezip görmeden, alışveriş yapmadan, Birecik Baraj Gölü’nde Fırat Nehri üzerinde tekne turu yaparak Rumkale’yi görmeden, Dülük Antik Kenti’ni, Mitras Tapınağını, Elif-Hisar-Hasanoğlu Anıt Mezarları gezip görmeden, yöreye özgü yemekler, kebaplar ve tatlılarının tadına bakmadan, ardından menengiç kahvesi veya zahter çayı içmeden asla dönmeyin.


Ne Yenir?
Gaziantep'e geldiğinizde, sabah kahvaltıda isterseniz başlangıcı yöresel Beyran Çorbası ile yapabilirsiniz. İsterseniz kuzu ciğer (cağırtlak) kebabı, isterseniz de bol kaymaklı, çekilmiş Antep fıstıklı ve şekerli katmer ile başlayabilirsiniz.
Yöresel ev yemeklerinden olan, bayram sabahlarının ve misafirlerin ağırlanmasında ana yemek olan yuvarlamanın, dolmaların, bol sarımsaklı ve sebzeli lahmacunun, mevsimine göre patlıcan, sarımsak, soğan, keme, yeni dünya (Malta Eriği) kebaplarının tadına bakmadan dönmeyin. Ali Nazik Kebabı'nın tadını Gaziantep'ten başka hiçbir yerde bulamayacağınızı iddia edebiliriz. Tüm bu yemeklerin yanında baklava, havuç dilimi baklava, şöbiyet, dolama, Antep fıstıklı kadayıfın tadına bakmadan Gaziantep'ten ayrılmayın.


Ne Alınır?
Gaziantep’te el sanatları çok gelişmiş olduğundan üretilen sedef kakma eşyalar, bakır işleme eşyalar, kutnu kumaşından dokuma kumaşlar, kravatlar, şallar, fularlar, el işlemesi saf deriden yemeniler, terlikler, Antep İşi olarak adlandırılan el işlemeleri, el dokuması halılar, kilimleri eski çarşılarda bulabilirsiniz. Eski çarşılarda ve pazarlarda biber, patlıcan, kabak, acur kuruluğu, pul biber, kuru zahter (çay için), kahvaltılık zahter, bulgur, simit (ince bulgur), haspir (bir tür safran), yörenin kuru siyah ve sarı üzümü, tahinli helvalar, pestil, muska, tatlı sucuk ve Antepfıstığı, almadan geçemeyeceğiniz ürünlerdendir. Gaziantep’ten giderken götüreceğiniz diğer yiyeceklerin başında baklava (kuru veya yaş), Antep fıstıklı veya sade kurabiye, dolama, şöbiyet, havuç dilimi baklava, kahke vb. gelmektedir.


Detaylı bilgi için; https://gaziantep.ktb.gov.tr/